Dedem Ve..
Yusuf kuyuya atıldığında derinleşen mana Ne kadar derine inerse o kadar göğe eriyor Ardımız sıra dizilen ezan sesleri kayboluyor her vuruşunda ökçesine bir askerin kel adamlar ve seyrelen saflar dedeme gazyağının nasıl koktuğunu anımsatıyor Zemheride terleyen dedem şimdilerde ona karakış derler Bilmezdi eski zamanlarda yok ne demek Çünkü yokluktan geldi Yok onun için göz yaşıyla ıslanmış bir mendil Sevdiğinin mezarını kendi eliyle sildiği bir mermerdi Ağıt yakmazdı ama haykırırdı Sen ey sağır hayatların felçli elleri Çıkar kuyundaki hakikati Yapıştır alnımızın en okunaklı yerine. İbrahim Kavas Meram / Konya